Diyanet-Sen Trabzon Şubesi Başkan Yardımcısı ve Beşikdüzü Otogar Camii İmam-Hatibi Mehmet Yaşar; Mevlid-i Nebi haftası ve Mevlid Kandili dolayısıyla Peygamber efendimizin ahlakı ile ilgili yazı kaleme aldı.
Diyanet-Sen Trabzon Şubesi Başkan Yardımcısı ve Beşikdüzü Otogar Camii İmam-Hatibi Mehmet Yaşar; Mevlid-i Nebi haftası ve Mevlid Kandili dolayısıyla Peygamber efendimizin ahlakı ile ilgili yazı kaleme aldı.
Mehmet Yaşar; “Peygamber Efendimiz, Onun mükemmel ahlâkını ciltler dolusu kitaplarla bile anlatmak mümkün değildir”
Peygamber Efendimiz; Üstün kişiliği, güvenilirliği, insana değer vermesi, hakkı gözetmesi, sabırlı ve hoşgörülü oluşu ile en güzel örnektir.
Peygamber Efendimizin en önemli özelliği, başkalarına önerdiği öğütleri ve ahlak kurallarını önce kendi yaşamında uygulamasıdır. O, kendini başkalarından üstün görmemiş, Kur’an’ın öğütlerini ve yasaklarını yaşamının her anında uygulamıştır.
Peygamber Efendimiz, bütün kemâl ve güzellikleri kendisinde toplamış, örnek bir şahsiyettir. Onun mükemmel ahlâkını ciltler dolusu kitaplarla bile anlatmak mümkün değildir.
Peygamberimizin ahlâkı Kuran ahlâkı idi. Kuran-ı Kerimde Yüce Rabbimiz, Onun ahlâkını överek, şöyle buyurmuştur:
"Yâ Muhammed! Şüphesiz sen yüce bir ahlâk üzeresin." (Kalem Suresi 4). Peygamber Efendimizin(sav) ahlâk ve yaşayışı Hz. Aişe annemize sorulduğu zaman; "Siz Kuran okumuyor musunuz? Onun ahlâkı Kurandan ibâret idi." Diye cevap vermiştir. (Müslim, 1/514 (Hadis No: 746; Yücel, İrfan, Peygamberimizin Hayatı, Sh. 264, Diyanet Yayını)
Peygamber Efendimiz(sav) Cenâb-ı Hakka şöyle niyaz ediyordu: "Allah’ım! Beni ahlâkın en güzeline yönelt, kötü ahlâktan uzaklaştır." Müslim, Sahih, 1/535 (Hadis No: 771). Yücel, İrfan, a.g.e. Sh. 264.
Peygamber Efendimiz(sav) aile fertleri ile iyi geçinir, ev işlerinde yol gösterir ve onlara yardım ederdi. Bu konuda şöyle buyururdu: "En hayırlınız, ahlâkı güzel olanınız ve aile fertlerine en çok faydalı olanınızdır." (Buharî, 4/166; Müslim, 4/1810 (Hadis No: 2321) Tecrid Terc. 9/318 (Hadis No: 1456) Diyanet Yayını)
Peygamberimiz fakirlerin evlerine gider, onların hatırlarını sorar, onlarla beraber otururdu. Arkadaşlarının arasında bulunduğu zamanlarda, dışarıdan gelen kimseler, oturduğu yer itibariyle Onu ayırt edemezlerdi. Bir gün Peygamberimizin ziyaretine gelen bir bedevî, Peygamberimizin huzurunda olmanın verdiği heyecanla, korkup titremeye başlamıştı. Bunun üzerine peygamberimiz, o kimseyi şöyle teskin etti: "Arkadaş kendine gel! Ben hükümdar değilim. Ben, Kureyş’den kadid lokmasıyla geçinen bir kadının oğluyum."
Peygamberimiz kendi işlerini kendisi görürdü. Arkadaşlarıyla beraber bir iş yapılacağı zaman, kendisi de onlarla birlikte çalışırdı. Bir yolculuk esnasında istirahat edilmiş, yemek hazırlamak için görev bölümü yapılmıştı. Peygamber Efendimiz "Öyle ise ben de yakacak temin edeyim." buyurmuştur. Arkadaşlarının, istirahat etmesi yönündeki ısrarlarına rağmen, onlara yardım etmiştir.
Peygamberimizin özü sözüne uygundu. Hiç kimse ile alay etmez ve kimsenin dedikodusunu yapmazdı. Kimseye küsmez, küskünleri barıştırır, suçluları affederdi. Büyüklere hürmet, küçüklere şefkat gösterir; yetimlere, dul kadınlara ve ihtiyacı olanlara çok acır, onlara elinden gelen yardımı yapardı. Kadınların haklarına çok dikkat eder, komşu hukukuna riâyet eder, hayvanların hakları hususunda da büyük titizlik gösterirdi. Tatlı dilli ve güler yüzlüydü. Hiç kimseye kötü söz söylemez, kötü davranışta bulunmaz, herkesi dinler, kimsenin sözünü kesmezdi. İnsanların gizli hallerini ve kusurlarını araştırmaz, daima haklıyı tutar, kimsenin kabahatini yüzüne vurmazdı.
Karşılaştığı kimselere selâm verir, ellerini sıkar, hal ve hatırlarını sorardı. Hayâ, edeb, sabır, cesaret ve şecaat örneği idi. O, hayatı boyunca daima iyinin, doğrunun ve güzelin yanında olmuş; kötüden, şerden ve çirkin şeylerden son derece kaçınmıştır.
Onun kalbi insan sevgisiyle doluydu. Çocukları sever, onları sıkça okşardı. Peygamberimiz alçak gönüllü olması sebebiyle, fakir zengin ayrımı yapmazdı. Hastalara önem verir, ziyaretlerine giderdi. Bir topluma girdiğinde, boş bulduğu yere otururdu. Ayaklarını hiç bir zaman başkalarına doğru uzatmazdı. Elbiselerini kendi tamir eder, ayakkabılarını kendi onarırdı. Kesinlikle başkalarına yük olmazdı. Kadınlara karşı çok nazik davranır, ev işlerinde yardımcı olurdu. Misafiri çok sever, onlara kendi hizmet ederdi. Müslüman olanla, olmayanı ayırmazdı. Peygamberimiz ömrü boyunca kötü söz söylememiş, kimseyi azarlamamış ve kimseye karşı kırıcı olmamıştır. Peygamberimiz daima güler yüzlü ve tatlı dilliydi. Başkalarına karşı saygısından ötürü kimsenin sözünü kesmez, dinlemeyi bilirdi. Başkalarının kusurlarını yüzlerine vurmazdı. Peygamberimiz bedenin ve giysilerini temiz tutar, yaşamını sade yaşardı. Diş temizliğinde misvak kullanırdı. Daima doğru sözleriyle bilinir, sözlerinden dönmezdi. İnsanlar içinde oldukça cömertti, kendisinden isteyeni geri çevirmezdi. Ben sadece dağıtıcıyım, veren ancak Allah'tı derdi. İntikam duygularını sevmez, bağışlamayı tercih ederdi. Kendisine kötülük edenlere karşı iyilik etmeyi tercih ederdi. Yapılan iyiliği unutmaz, iyiliği daima iyilikle anardı. Yaşlılara karşı saygıda kusur etmez, küçükleri sever ve şefkat gösterirdi. Tembelliği ve boş durmayı sevmezdi. Maddi olarak iyi olduğunda bile sade yaşamıyla dikkat çekmiş, yoksullara her zaman yardımcı olmuştur.
Peygamber Efendimize ümmet olabilmeyi, O'nun yolundan yürüyebilmeyi, O'nun ahlakı ile ahlaklanmayı, bize emanet ettiği Kur'an-ı anlamayı, yaşamayı bizlere nasip eyle Allah'ım..
Mevlid-i Nebi haftamız hayırlara vesile olsun,
Mevlid Kandiliniz Mübarek olsun...
Diyanet-Sen Trabzon Şubesi Başkan Yardımcısı ve Beşikdüzü Otogar Camii İmam-Hatibi Mehmet Yaşar; Mevlid-i Nebi haftası ve Mevlid Kandili dolayısıyla Peygamber efendimizin ahlakı ile ilgili yazı kaleme aldı.
Mehmet Yaşar; “Peygamber Efendimiz, Onun mükemmel ahlâkını ciltler dolusu kitaplarla bile anlatmak mümkün değildir”
Peygamber Efendimiz; Üstün kişiliği, güvenilirliği, insana değer vermesi, hakkı gözetmesi, sabırlı ve hoşgörülü oluşu ile en güzel örnektir.
Peygamber Efendimizin en önemli özelliği, başkalarına önerdiği öğütleri ve ahlak kurallarını önce kendi yaşamında uygulamasıdır. O, kendini başkalarından üstün görmemiş, Kur’an’ın öğütlerini ve yasaklarını yaşamının her anında uygulamıştır.
Peygamber Efendimiz, bütün kemâl ve güzellikleri kendisinde toplamış, örnek bir şahsiyettir. Onun mükemmel ahlâkını ciltler dolusu kitaplarla bile anlatmak mümkün değildir.
Peygamberimizin ahlâkı Kuran ahlâkı idi. Kuran-ı Kerimde Yüce Rabbimiz, Onun ahlâkını överek, şöyle buyurmuştur:
"Yâ Muhammed! Şüphesiz sen yüce bir ahlâk üzeresin." (Kalem Suresi 4). Peygamber Efendimizin(sav) ahlâk ve yaşayışı Hz. Aişe annemize sorulduğu zaman; "Siz Kuran okumuyor musunuz? Onun ahlâkı Kurandan ibâret idi." Diye cevap vermiştir. (Müslim, 1/514 (Hadis No: 746; Yücel, İrfan, Peygamberimizin Hayatı, Sh. 264, Diyanet Yayını)
Peygamber Efendimiz(sav) Cenâb-ı Hakka şöyle niyaz ediyordu: "Allah’ım! Beni ahlâkın en güzeline yönelt, kötü ahlâktan uzaklaştır." Müslim, Sahih, 1/535 (Hadis No: 771). Yücel, İrfan, a.g.e. Sh. 264.
Peygamber Efendimiz(sav) aile fertleri ile iyi geçinir, ev işlerinde yol gösterir ve onlara yardım ederdi. Bu konuda şöyle buyururdu: "En hayırlınız, ahlâkı güzel olanınız ve aile fertlerine en çok faydalı olanınızdır." (Buharî, 4/166; Müslim, 4/1810 (Hadis No: 2321) Tecrid Terc. 9/318 (Hadis No: 1456) Diyanet Yayını)
Peygamberimiz fakirlerin evlerine gider, onların hatırlarını sorar, onlarla beraber otururdu. Arkadaşlarının arasında bulunduğu zamanlarda, dışarıdan gelen kimseler, oturduğu yer itibariyle Onu ayırt edemezlerdi. Bir gün Peygamberimizin ziyaretine gelen bir bedevî, Peygamberimizin huzurunda olmanın verdiği heyecanla, korkup titremeye başlamıştı. Bunun üzerine peygamberimiz, o kimseyi şöyle teskin etti: "Arkadaş kendine gel! Ben hükümdar değilim. Ben, Kureyş’den kadid lokmasıyla geçinen bir kadının oğluyum."
Peygamberimiz kendi işlerini kendisi görürdü. Arkadaşlarıyla beraber bir iş yapılacağı zaman, kendisi de onlarla birlikte çalışırdı. Bir yolculuk esnasında istirahat edilmiş, yemek hazırlamak için görev bölümü yapılmıştı. Peygamber Efendimiz "Öyle ise ben de yakacak temin edeyim." buyurmuştur. Arkadaşlarının, istirahat etmesi yönündeki ısrarlarına rağmen, onlara yardım etmiştir.
Peygamberimizin özü sözüne uygundu. Hiç kimse ile alay etmez ve kimsenin dedikodusunu yapmazdı. Kimseye küsmez, küskünleri barıştırır, suçluları affederdi. Büyüklere hürmet, küçüklere şefkat gösterir; yetimlere, dul kadınlara ve ihtiyacı olanlara çok acır, onlara elinden gelen yardımı yapardı. Kadınların haklarına çok dikkat eder, komşu hukukuna riâyet eder, hayvanların hakları hususunda da büyük titizlik gösterirdi. Tatlı dilli ve güler yüzlüydü. Hiç kimseye kötü söz söylemez, kötü davranışta bulunmaz, herkesi dinler, kimsenin sözünü kesmezdi. İnsanların gizli hallerini ve kusurlarını araştırmaz, daima haklıyı tutar, kimsenin kabahatini yüzüne vurmazdı.
Karşılaştığı kimselere selâm verir, ellerini sıkar, hal ve hatırlarını sorardı. Hayâ, edeb, sabır, cesaret ve şecaat örneği idi. O, hayatı boyunca daima iyinin, doğrunun ve güzelin yanında olmuş; kötüden, şerden ve çirkin şeylerden son derece kaçınmıştır.
Onun kalbi insan sevgisiyle doluydu. Çocukları sever, onları sıkça okşardı. Peygamberimiz alçak gönüllü olması sebebiyle, fakir zengin ayrımı yapmazdı. Hastalara önem verir, ziyaretlerine giderdi. Bir topluma girdiğinde, boş bulduğu yere otururdu. Ayaklarını hiç bir zaman başkalarına doğru uzatmazdı. Elbiselerini kendi tamir eder, ayakkabılarını kendi onarırdı. Kesinlikle başkalarına yük olmazdı. Kadınlara karşı çok nazik davranır, ev işlerinde yardımcı olurdu. Misafiri çok sever, onlara kendi hizmet ederdi. Müslüman olanla, olmayanı ayırmazdı. Peygamberimiz ömrü boyunca kötü söz söylememiş, kimseyi azarlamamış ve kimseye karşı kırıcı olmamıştır. Peygamberimiz daima güler yüzlü ve tatlı dilliydi. Başkalarına karşı saygısından ötürü kimsenin sözünü kesmez, dinlemeyi bilirdi. Başkalarının kusurlarını yüzlerine vurmazdı. Peygamberimiz bedenin ve giysilerini temiz tutar, yaşamını sade yaşardı. Diş temizliğinde misvak kullanırdı. Daima doğru sözleriyle bilinir, sözlerinden dönmezdi. İnsanlar içinde oldukça cömertti, kendisinden isteyeni geri çevirmezdi. Ben sadece dağıtıcıyım, veren ancak Allah'tı derdi. İntikam duygularını sevmez, bağışlamayı tercih ederdi. Kendisine kötülük edenlere karşı iyilik etmeyi tercih ederdi. Yapılan iyiliği unutmaz, iyiliği daima iyilikle anardı. Yaşlılara karşı saygıda kusur etmez, küçükleri sever ve şefkat gösterirdi. Tembelliği ve boş durmayı sevmezdi. Maddi olarak iyi olduğunda bile sade yaşamıyla dikkat çekmiş, yoksullara her zaman yardımcı olmuştur.
Peygamber Efendimize ümmet olabilmeyi, O'nun yolundan yürüyebilmeyi, O'nun ahlakı ile ahlaklanmayı, bize emanet ettiği Kur'an-ı anlamayı, yaşamayı bizlere nasip eyle Allah'ım..
Mevlid-i Nebi haftamız hayırlara vesile olsun,
Mevlid Kandiliniz Mübarek olsun...