Helal ve haram Kur’an’ın ölçüsüyle bütün hayatımızı çepeçevre saran kavramlar. Her işimiz Allah’ın rızasına uygun olup olmadığını da bu iki kavram belirliyor.

Helal lokma yemesi gereken biz Müslümanların birçok şeye dikkat etmesi gerekiyor. İçinde caiz olmayan katkı maddeleri bulunan, ya da kaynağından emin olmadığımız ürünlerden sakınmak gerekiyor.

Yenilen haram lokmaların insanın ahlakı üzerinde olumsuz etkileri vardır. İhlâsına, ibadet ve itaat şevkine zarar verir.

Haram lokma gönle yorgunluk, ahirete taşınan ve orada hesabı verilecek ağır bir yük ve utanç sebebidir. Haram yemek insanın maneviyatını öldürür. Haram, ateşi avuçlamak gibidir. Helal insanı ahiretle meşgul eder ve ibadetleri sevdirerek Allah’ a yaklaştırır. Allah’ın helal’i Salih amelden önce emrettiği şu ayetten açıkça anlaşılmaktadır.

“Ey peygamber! Helal ve güzel şeylerden yiyin ve Salih amel işleyin.” (Mü’minun=51) Yenilen lokma ne kadar helal olursa, yapılan amel de o kadar Salih, faydalı ve makbul olur. Tevbe için yapılan samimi niyazların kabulü helal lokmaya bağlıdır. Yediğimiz, içtiğimiz, giydiğimiz kısacası kullandığımız ürünler ne kadar helal olursa kalbimiz de bu yönde temiz olur ve tevbelerimiz o denli makbul olur. İnsandaki manevi nuru artıran helal kazanç ile edilen lokmadır.

Rasülüllah (s.a.v.) “Haramla beslenen hiçbir beden cennete giremez. Cehennem ona daha layıktır.” buyurmuştur. (Miskâtu’l-Mesabih, Büyu 2787)

Başka bir hadiste:

“Öyle bir zaman gelecek ki, kişi helâlden mi haramdan mı kazandığına aldırmayacak” (Buhari. Büyü 7) buyuruluyor.

Helal gıda sadece yiyeceklerimizin içerisinde caiz olmayan katkı maddeleri bulunması, ya da kaynağından emin olmadığımız ürünler değildir. Helal olarak kazanmadığımız parayla aldığımız Helal Gıda sertifikalı ürünlerin de helal gıda statüsünde değerlendirilmesi beklenemez. Prof. Dr. Necmettin ERBAKAN bu konuyla ilgili “Helal kazanılan 4 haram kazanılan 5ten büyüktür” demiştir.